Mevlana ve Şeriat, Şeriat nedir?
- A. Arıs
- 19 Eki
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 23 saat önce

Mevlana ve onun şeriat anlayışı nedir ve benim anladığım şeriat nedir sorusunun cevabı için öncelikle hafızamız nasıl çalışıyor ona bir bakalım.
Otobiyografik hafızanın birbirleriyle çatışan iki hedefin etkisi altında hareket ettiğini yani karar verdiğini yapılan araştırmalardan biliyoruz. Bu iki çatışma gerçek dünyadaki olayların temel gerçeği ile örtüşen deneyimlerimizin gerçek kaydını doğru bir şekilde kaydetme ihtiyacı ile kendimiz, kimliğimiz, dünyadaki yerimiz hakkında tutarlı bir algıyı koruma ihtiyacına dayanıyor. Bu iki hedef bazen çatışır ve biri diğerine ne ölçüde baskın olacağı durumun özelliklerine göre belirlenir. İçinde bulunduğumuz durumun özelliklerini ise hassas ayar gibi düşünebilirsiniz. Bizler bazı deneyimleri o anki sosyal kimliğimizle çelişse bile olayları olabildiğince doğru hatırlamaya çalışırız. Bazı durumlarda ise duygusal tepkiler söz konusu olduğunda şu an nasıl hissettiğimiz genellikle geçmişte nasıl hissettiğimizden daha önemlidir. Bu nedenle anılar mevcut durumu yansıtacak şekilde uyarlanabiliyor ve bu uyarlama gerçekte olan ile olmayan arasında tutarsızlıklar olsa bile değişkenlik gösterebiliyor.
Anılar sadece okuduklarımız değil gördüğümüz hatta görmediğimizi düşündüğümüz ancak hafızamıza isteğimiz dışında yerşeleşen görüntülerden de oluşuyor. Duyduğunuz ve gördüğünüz her şeyi size anımsatan milyarlarca küçük piksellerin her defasında bir araya gelip bir tek bir imaj yaratması gibi de düşünebilirsiniz. Bu durumda toplumsal hafızayı da bireysel hafızadan ayrı görmemek gerekiyor. Toplum dediğimiz yapı dışarıda değil ben, sen ve onların düşünce yapılarıyla bir araya geliyor. Esasında tüm ortak yapı yani toplum, onun olduğuna inanmamız ve bunu düşünmemiz ile oluşuyor dolayısyla anlattığımız hafıza da bu şekilde meydana geliyor.
Şeriat kelimesi üzerinden oluşturulan tartışma bizi tanzimat döneminden 1876’dan 1980- 1990- 2010 ve günüzümüze kadar getirebilir. Burada tartışmanın dışında kalarak şeriat hakkında ne yazılmış kim ne demiş onlara bakalım. Aşağıda belirtilen açıklamaları okurken aklına gelen çağırışımları bir kenara not edebilirsiniz ya da resim olarak da çizebilirsiniz.
Şeriat ;
TDK sözlüğünde, Kur’an ayetlerine dayanan müslümanlık yasası,
Osmanlıca-Türkçe Sözlükde, Doğru yol, Allah emri
Kamus-u Türki, Doğru yol, Tarik-i Müstakim, Kanun-u İlahi
Mukaddime İbn Haldun, Devlet ve uyruk, siyasetin ve siyasi olan hükümlerin icabına göre idare olunur ise bu da yerilmiş olur. Çünkü Allah’ın nurundan ibaret olan şeriat hükümleri ihmal edilmiş oluyor. Şari’in maksadı insanların ahiret saadetidir.
Kimyayı Saadet İmam Gazali, Şeriat saadet yolunun anahtarıdır.
Ku’ran Şura 42:13, Allah, din olarak Nûh’a emrettiğini, hem sana vahyettiğimizi, keza İbrahim’e, Musa’ya, İsa’ya emrettiğimizi sizin ferdi ve içtimâi hayatınız için de mutlaka uyulması gereken, değişmez ve değiştirilemez bir şeriat, bir hukuk düzeni kıldı. Onun da aslı şudur: “Dini doğru anlayıp hükümlerini en güzel şekilde uygulayın ve bu hususta ayrılığa düşmeyin!
Tevrat, Tesniye 4:44“İşte Musa’nın İsrailoğulları önüne koyduğu yasa”
ChatGPT 5.1 OpenAI, Şeriat kelimesi Arapça kökenlidir: ş-r-ʿ (شرع) kökünden gelir ve temel anlamı “yol açmak, yol göstermek, bir su kaynağına giden düzenli yol” demektir. Dini terim olarak şeriat, İslam’da “Allah’ın insanlar için belirlediğine inanılan yol” anlamına gelir. Günlük siyasette şeriat kelimesi çoğu zaman “sert cezalar” ile özdeşleştiriliyor. Bu eksik ve yanıltıcıdır. Tarihsel olarak şeriat hukuk sistemleri: Aile hukuku, Ticaret hukuku, Miras, Sözleşmeler, Ahlaki yükümlülükler gibi alanları da kapsar. Kısacası şeriat, popüler tartışmalardaki “kestirme korku etiketi” olmadan okunursa şunu ifade eder: “İnsan hayatının nasıl doğru yaşanması gerektiğine dair dinî çerçeve.”
Homeros'un derlediği iki ünlü destandan biri olan Odysseia (Oδύσσεια) uzun ve çileli yolculuk, insanı olgunlaştıran yol olarak tanımlanır. Çince 道 Dào / Tao da yol olarak bilinir ve bu yolda gene uzun çileli bir yolculuktan birliğe giden yol anlatılır
Wu Cheng En, Ming Hanedanlığı (16. yy) Monkey isimli kitabına bakalım. Kitapta Maymun Kral bir roman kahramanı gibi görünürken esasında Taoist, Budist inancını anlatmıştır; İngiliz sinolog Arthur Waley tarafından çinceden ingilizceye 1943 yılında çevrilerek bizim dünyamıza kazandırılmıştır. İlgili kitaptan kısa bir alıntıyı sizinle palaşmak istiyorum …hiçbirimiz bu derenin nereden geldiğini bilmiyoruz. Onu kaynağına kadar takip etmek eğlenceli olmaz mıydı dedi maymunlar. Derenin kaynağına ulaştılar ve kendilerini büyük bir şelalenin perdesinin önünde buldular. Nefis su, nefis su ! Dağın eteğindeki bir mağaradan başlayıp ta Büyük Mühür’e kadar aktığını düşünün. Eğer içimizden biri o perdeyi aşacak kadar cesur olsaydı, suyun geldiği yere ulaşıp zarar görmeden geri dönseydi, onu kralımız yapardık.
Doğu edebiyatına göre (yahudi bilginlerinin anlatımları dahil) “Büyük İskender’in ölümsüzlük suyu / hayat suyu arayışı vardır ayrıca cenneti görme arzusu ve yolculuğu bu doğrultuda yorumlanmıştır.
Toplumsal ortak hafızanın olaylar karşısında geçmişi değerlendirirken nasıl duruma göre uyarlanabileceği diğer bir ifadeyle Bireysel/Otobiyografik hafızanın birbirleriyle çatışan iki durum arasında kendisini nasıl kandırabileceğini, ikna edebileceğini bu yazının başında sizlere biraz bahsettik. Şeriatın yasa ve din yanısıra diğer anlamları üzerinden sadece kendi coğrafyamızda değil diğer inanışlar ve anlatılar arasında da ne anlama geldiğini sizlere gösterdik. Şimdi internetin arama motorlarına şeriat yazıyoruz ve gelen görüntülere bakıyoruz.


Yukarıdaki görsellerden sonra ChatGPT 5.1’den iki görseli tek bir görsel yapmasını istediğimizde aşağıdaki gibi bir sonuç alıyoruz.

Yukarıdaki görselden sonra ChatGPT 5.1’den bu son görseli daha anlamlı ve sade olacak şekilde ve üzerinde yazıların olmadığı bir görsele çevirmesini isityorum. Yani tek bir anlama doğru gitmek istiyoruz.

Ve işte şeriat denildiğinde ve neyi hatırladıkları sorulduğunda bireylerden meydana gelen toplumun hafızasına bu şekilde ulaşabiliyoruz. Farkında olmadığımız milyarlarca yanlış kayıttan bilgiyi geri çağırdığımızda ortaya böyle bir görüntü çıkabiliyor. Yukarıdaki görseller ile bizim anlattıklarımız arasındaki farkı görebiliyor musunuz? Şeriatı anlatırken size siyah bayraklar, siyah renkler, dayak yiyen kadınlar, idam sehpaları, sakallı terlikli adamlardan mı bahsetik ve ya çatışma ve kaos izlenimi veren görüntüler mi gösterdik. Hayır. Fakat bazen beynimiz bu şekilde çalışabiliyor.
Yirmili yaşlara geldiğinizde o ana kadar duyduklarınızdan ve gördüklerinizden bu görseller gibi hazır bilgi paketlerini çoktan almış oluyorsunuz ve hayatın her alanında önyargılar ve yanlış kayıtlar sizi farkında olmadan yönlendirebiliyor. Bu anlatım kurgu mekanizmasının sadece şeriat üzerinden tanımlaması diğerlerini bir de siz tekrar düşünmelisiniz.
Evet konumuza dönüp Mevlana ve şeriat sorusunu tekrar sorduğumuzda toplumumuz kendi hayaline uygun olarak bir Mevlana oluşturdu. Yani bir Mevlana ve Yunus Emre var bir de toplumun kendi hayal gücü ve başkalarınca müdahalesi sonucu ortaya çıkan Mevlana Celaleddin Rumi var. Bir köşede sakince oturan elinde tesbih olan, mistik ve şair bir Mevlana var, bir de aşağıda Mevlanaya ait olan sözlerle olan Mevlana var.
Ben Kur’anın bendesiyim (kölesiyim)
O benim için canımdan da azizdir.
Ben, Muhammed’in (sas) yürüdüğü yolun tozuyum.
Kim ki benden, Kur’an dışında ( islam şeriatının dışında) bir söz naklederse,
O sözden şikayetçiyim ( Bizarım), o sözü nakledenden de.
Mevlana, Yunus Emre, İbn-ül Arabi şeriatçılardır. Şeriatın ne olduğunu ve ne olmadığını tekrar düşünebilirsiniz.



Yorumlar